Karadağ’ın eski Avrupa İşleri Bakanı Jovana Marović, Avrupa Birliği’nin (AB), Karadağ ile bir katılım anlaşmasını bu yıl sonuna kadar taahhüt etmesini beklediğini belirtti. Marović, böyle bir adımın entegrasyon sürecinin artık sonsuz bir süreç değil, somut bir hedef olduğunu göstereceğini söyledi.
Marović, MINA’ya verdiği demeçte, 2025’in ilk yarısında fasılların kapatılması konusunda daha fazla ilerleme beklenmesine rağmen, genel olarak bir adım daha atıldığını ve kısmen tatmin edici bir tablo oluştuğunu ifade etti.
Özellikle kamu alımlarına ilişkin 5. faslın geçici olarak kapatılması ve Reform Gündemi kapsamındaki uygulamaların Karadağ’ı bölgede öne çıkardığını belirten Marović, “Ancak diğer aday ülkelerden iyi olmak, hedefe ulaşmak için yeterli değil” dedi.
Katılım Anlaşması ve Reform Süreci
Marović’e göre, üyelikten önce imzalanacak bir katılım anlaşması, Karadağ’a yönelik siyasi baskıyı artırırken, aynı zamanda AB’nin de genişleme konusundaki kararlılığını gösterecektir. Bu kapsamda dört temel koşulun karşılanması gerektiğini belirtti:
- Yargı bağımsızlığı ve şeffaf hâkim atamaları
- Yolsuzlukla mücadelede sonuçlanan davalar
- Medya özgürlüğü ve seçim mevzuatının uygulanması
- AB’nin dış ve vize politikalarıyla tam uyum
Bu kriterlerin, siyasi değil teknik bir heyet tarafından değerlendirileceğinin altını çizdi.
Alternatif Senaryolar: Plan B ve C
Marović, Karadağ’ın 2028’e kadar AB’ye üye olmaması durumunda hükümetin alternatif planlara sahip olması gerektiğini söyledi. “Plan B”nin, üyeliğin ertelenmesi hâlinde sürecin nasıl sürdürüleceğini düzenlemesi gerektiğini belirten Marović, “Plan C”nin ise AB’den bağımsız olarak ülke içinde reformlara odaklanmak olduğunu ifade etti.
“Reformlar sadece AB talebi değil, vatandaşların çıkarınadır” diyen Marović, AB sürecinin her koşulda reformlar için bir pusula olarak kalması gerektiğini savundu.
İç Siyasi Durum ve Reform İradesi
Ülkedeki siyasi istikrarsızlığa dikkat çeken Marović, bir yandan hükümetin AB’ye entegrasyonu desteklediğini belirtirken, diğer yandan bu sürece alternatif arayan ya da reformları geciktirmeye çalışan aktörlerin varlığına işaret etti. “Siyasi irade yeterli değil, daha somut bir reform mekanizmasına ihtiyaç var” dedi.
Vatandaş Desteği ve AB Perspektifi
2028’e kadar üyelik gerçekleşmemesi hâlinde kamuoyunun desteğinin büyük oranda azalmayacağını düşünen Marović, ancak bunu sürekli vaat eden siyasi aktörlere duyulan güvenin sarsılabileceğini ifade etti.
“İnsanlar ülkelerinde iyi yaşamadıkça başka bir gelecek arayışından vazgeçmez. Bu nedenle reformların somut sonuçları halkın hayatında hissedilir olmalı” dedi.
Kaynak: vijesti – 15.07.2025